Hayat mükemmel bir denge üzerine kurulmuştur. Yaşadığımız her şey bırbırıne adeta misinayla baglanmıstır ve evet hayatta sebepler ve sonuclar olduğu da doğrudur.. Hatta her seyın bır bedelı olduğu da.. Nereye geliceğimi merak ettiğinizi biliyorum.. Merak etmeyin, oraya vardığımda benı net olarak anlamıs olun diye cok baştan alıyorum. Hayat ne zor öyle değil mi? Yaşama mücadelesi, para kazanmak ıcın yapılanlar sonra o paraları harcamak ıcın yapılanlar.. Hastalık, savaş, ölüm.. Ne çok şeyle mücadele ediyoruz şu ahir ömrümüzde.. Peki hiç bu hayat karmaşasının içinde oturup kendi hayatınız hakkında düşündünüz mü? Ne, ne için oluyor, neyin sonucu hangi yaptığınız diye. Keşke düşünmüş olsaydınız, inanın bunu yapmak hem yaşadıklarınızı anlamalandırmanıza hemde hayatın oturtuğu sistematiği çözmenize yardımcı olurdu. Evet, ne demıstık; hayat kusursuz bir denge üzerine kurulmuştur.. Bu ne demek?
Öncelikle şunu bilmeliyiz ki, bu denge tüm hayatımız baz alınıp yaşadıklarımız üzerinden kurulmuştur. Hepimizin bildiği gibi her insanın ömründe inişler ve çıkışlar olur ve bu dalgalanmalar bu dengenin bir göstergesidir. Bir insan ömrü ortalama 70 yılsa eger bunun 35’i iyi 35’i kötü geçer. Tamam tamam sizi daha fazla uğraştırmayıp örneklendirmeye başlıyorum. Bir insan düşünün,çok iyi bir aileye sahip, çok iyi yaşam koşullarına doğmuş, harika okullarda okumuş sonrada çok iyi bir işte inanılmaz paralara çalışmış. Güzel bir evlilik yapmıs ardından.. Bir ses gelir hemen değil mi, topluluk arasından, ne oluyor Zeynep, sen bıze harıkalar diyarını normal hayat dıye yedırmeye mı calısıyorsun diye : ) Hemen kızmayın canım.. Yok mu böyle hayatlar? Var.. Peki ya sonra? Bilin bakalım bu prense ne olur? Çocuğu sakat mı doğar? İflas mı eder? Kanser mı olur? Gercekten kırılırım yapmayın secın bırını.. Biri olur.. Masal biter, pembe hayat kararır. Neden? Sız benı hıc dınlemıyorsunuz.. Siz var ya siz. Çünkü hayat denge üzerine kurulmuştur. Bir terazi düşünün ıkı tarafında agırlık olsun.. Bir tarafta cok mutluluk varsa denge bozulur öyle değil mi? Hemen diğer tarafa kötülük koymak gerekır. Aslında niyetim içinizi karartmak değil sadece neler olduğunun farkına varmanızı sağlamak.. Ben hep bunu düşünerek yaşarım.. Tanrım ben ne hata yaptım da bunu benım basıma verdın gıbı seyler söylüyorsunuz arada.. Duyuyorum ben : ) Siz bir şey yapmadınız.. Başınıza bir şeyler gelmesi için kötü insan olmanız gerekmez. Hatta tam tersi iyi insanların hayatlarının hep ters gittiğine sahit olmusuzdur hepimiz. Sonunda hep kötülerin kazandığı filmlerden bile biliriz bunu.. Böyle zamanlarda düşünmeniz gereken en önemli şey şudur; bundan sonra iyi bir şey olucak.. Tabi siz siz olun iyi zamanınızda bunun arkasından kötü bir şey olucak diye düşünmeyin çünkü bu sizi mutsuz eder. Kötü bir şey yasadığınızda iyi bir şeyler olucağını düşünmek ise sizi umutlandırır ki olur da..
Tanrı bir kapıyı kapatır diğerini açar lafı da sanırım bu dengeden gelir. Terazının kötü tarafı yükselirse iyi tarafına bir şeyler koymak gerekir ve Tanrı bunu en doğru şekilde yapar. Hayatımızı idame ettirirken düştüğümüz en büyük yanlış, her şeyin bir zamanı olduğunu unutmamızdır. Her seyın, iyinin de kötünün de bir zamanı vardır. Hiç bir şey zamanından önce olmaz yani Murphy halt etmıstır 🙂 Kendisinin kulaklarını çınlattığım ıcın üzgünüm ama istediğiniz bir şey eğer mümkün bir şeyse genelde olur ama büyük ihtimalle istediğiniz zaman diliminde değil. Daha öncede bahsetmiştim, beklediğiniz biri beklediğinizde değil istemediğiniz de gelir. Çok istediğiniz bir iş değişikliği ancak tüm umudunuzu yitirdiğinizde olur. Tabiki ihtiyacınız olduğunda olsa daha aladır ama zamanı değildir. Hepimiz erken doğan çocuklar gibi sabırsızız hayata karşı, her şey hemen olsun isteriz. Biz isteriz de isteriz ama o, olmaz da olmaz.. İsyan gelir ardından, kötü şeylere bulaşır merak salarız belki, beklemeyi bilmez Tanrı’nın bizi duymadığına inanırız. Bırakır, vazgeceriz.. An gelir ,ki bu bizim değil onun zamanıdır, her şey tekrar pembe olur. Biz mutlu oluruz.. Biz mutlu olalım.. ama unutmayalım hayatımızdaki kusursuz denge biz isyanda etsek, çekip gitsekte işlemeye devam edicektir. Çok kusursuz hayatlar gün gelip tepe taklak olucak, çok mutsuz hayatlar çiçek bahcelerine doğru sapıcaktır. Mutsuz olup, isyan etmeyin.. Sabredin.. Üzülmeyin çünkü bu hiç bir şeyi hızlandırmaz ama bir çok şeyi kötüleştirir.. Belki bir hastalık kondurur bedeninizin bir yerine başkada bir işe yaramaz. Hayatın dengelenmesi çok uzun sürer bazen yirmi yıl alır, bitti dersiniz ve başlar..
Bu yazıyı, aldığım kötü bir habere borçlusunuz..